İstanbul'un En İyi 2 Pizzacısı

Pizza, İtalyan mutfağına ait hamur işi olsa da, Amerika'da oldukça çeşitleri olan, ülkemiz tarafından çok kısa sürede benimsenen ve oldukça sevilen muhteşem bir  yemek türü.

Benim de en sevdiğim yemeklerden biri olan pizzayı İtalya'nın hemen hemen her yerinde tatma, yeme ve değerlendirme şansına sahip olmuş biri olarak bu kadar çok sevdiğim bir şeyi yaşadığım şehir olan İstanbul'da da en güzel şekilde yemeye ve İtalya'da aldığım o zevki almaya çalışıyorum.

Öncelikle şunu bilin ki Amerikan Kültüründen gelmiş olan "kalın" hamurlu pizza, pizza değildir. 

Pizza dediğimiz ince hatta incecik hamurlu, çıtır çıtır olmalıdır..

Şu ana kadar İstanbul'da bir çok pizzacı denedim. Çoğunluğu "reklam" içeren gazete, dergi ve gezi rehberi sitelerinin en iyi pizzacı listelerinin hemen hemen tamamına gittim ve pizzalarını tattım.

Bütün bu gezdiğim süre boyunca benim aklımda kalan, damak zevkimi kabartan ve tekrar tekrar ziyaret ederek pizzasını afiyetle yediğim sadece 2 mekan var İstanbul'da.

Şans eseri olacak ki biri Anadolu, diğeri de Avrupa yakasında. İkisini birbirinden ayırt etmek gerçekten zor benim için. Hangi yakadaysanız ona gidin, mutlaka ikisini de düzenli aralıklarla ziyaret edin derim ben.

Devamı ve pizzacılar için hemen aşağıya tıklayın!




Miss Pizza - Cihangir




Cihangir restoranlarının, cafelerinin  samimiyetini, sıcaklığını ve kalitesini yansıtmayı başaran, içersinde geçirdiğiniz zaman süresince sizde İtalya'daymışsınız hissini yaratan çok tatlı ve kız arkadaşınız ile gidebileceğiniz romantik mekanlardan Miss Pizza.

Sevimli ve sade dekorasyonu ile içinizi ısıtıyor, ayrıntılarıyla kendisini sevdiriyor. Mutfağı hemen oturduğunuz yerden görebiliyor, pizza yapılışını izleyebiliyorsunuz. Masalardaki mum ışıklar ile aydınlatılan oş bir ortamı, kırmızı-beyaz kareli masa örtüleri ve birbirinden lezzetli pizzaları ile tek ziyaretiniz ile bağımlısı oluyorsunuz.

Pizzası ne çok ince, ne de kalın. Tam olması gereken kıvamında bana göre. Malzeme konusunda oldukça cömertler, ellerini korkak alıştırmamışlar. Dolayısıyla lezzetiyle ve porsiyonuyla hem mecazi hem de gerçek anlamda doyuruyor sizi ancak yağ oranı çok düşük ve pişirme yöntemlerinden midir, malzeme kalitesinden midir bilmiyorum ama yemesi oldukça hafif. Bütün pizzayı midenize afiyetle indirseniz de asla rahatsızlık vermiyor. ( Dominos, PizzaBulls gibi yaptığı kesinlikle pizza olmayan fast food zincirlerinin sözde pizzalarını da yiyince insan şişiyor, rahatsız oluyor )

Buraya kadar gelmişken sıradan pizzaları tatmak bize yakışmaz diyoruz. Enginar seven biriyseniz enginarlı pizzası, pesto soslu kabaklı pizzası mutlaka denenmeli. Eğer bu tatlar biraz "marjinal" gelmişse, Pizza Pomodoro da oldukça leziz. Pizza ile beraber gelen kırmızı renkli, en başta ne olduğunu anlayamadığınız acı yağı mutlaka pizzanızın üzerine dökerek denemelisiniz.Daha önceleri testi içerisinde muhteşem bir ev şarabı veriyorlardı. En son henüz ruhsat alamadıkları için şarap vermiyoruz dediler ama son durum nedir inanın bilmiyorum. Şayet şarap varsa, içeceğiniz yer burası olmalı.

Fiyatlar için konuşacak olursam bu seviyede bir yer için ne ucuz, ne pahalı. Makul diyebilirim.

Miss Pizza'nın Şişhane taraflarında da şubesi var. Daha büyükmüş ama ben hiç gitmedim. Yorumlar aynı kaliteye sahip olmadığı yönünde ve hem Cihangir şubesi çok daha sevimli ve sıcak. Gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırın çünkü boş yer bulmak oldukça zor, hele ki hafta sonlarında.

Daha fazla bilgi ve detay için ; MissPizza.com.tr 
Rezervasyon için telefon: 0 212 251 32 78

Beppe Pizzeria - Moda , Kadıköy 

En az Miss Pizza kadar güzel pizza yapan, çeşitleriyle eşsiz olan ve parmak ısırtan, Moda'nın kalbinde hemen sokağın köşesine yerleşmiş sahibi çok tatlı bir amca daha doğrusu küçük bir aile işletmesi olan sevimli bir pizzacı burası. Beklentilerim oldukça düşük gitmeme rağmen, muazzam pizzalarından tadınca ve hayatımda hiç duymadığım, görmediğim pizza çeşitlerini tecrübe edince niye bu kadar tabir-i caiz ise "underrated" bir yer olduğuna inanamadım.

Elbette ki herkes tarafından keşfedilmesin, bozulmasın, biz bilelim ve gidelim diye düşünsem de benim haricimde başka insanların da bu lezzeti tatması gerektiğine inanıyorum.

Öncelikle benim için bir mekanda detay çok önemli. Menüye bakarken o kadar çok çeşit pizza var ki arasında kayboluyorsunuz ve tercih yapamıyorsunuz. Bunu gören sahibi ya da sizinle ilgilenen garson hemen yanınıza gelerek zevkinize ve tercih etmek istediğiniz çeşitlere göre size içten ve samimi bir şekilde yardımcı oluyor. Benim gönlümü fetheden kola istediğimde kola ile birlikte gelen buzda bekletilmiş, soğuk bardak oldu. Müşteri memnuniyeti için böyle "minik" detayların bile düşünülmesi insanın hoşuna gidiyor.

Burada iki çeşit pizza var ;  "Normal pizzalar" ve "Sıradışı pizzalar".

Normal pizzalar herkes tarafından bilinen her yerde olan pizzaların çok lezzetli halleri. İş Sıradışı Pizzalara gelince değişiyor. O kadar çok çeşit ve ilginç malzemeli pizza var ki. Bunların hepsini denemek istiyorum ve her gittiğimde farklı bir çeşit deniyorum. Beni üzen bir çeşit olmadı henüz :)

İlk gittiğinizde mutlak önerim: Masala Soslu Tavuk Pizza 
Yanınızda biri varsa ananas seviyorsanız ikinci önerim: Ananaslı Hawaian Pizza
Ne içmeli? : Naneli Limonata tavsiyemdir

Sadece pizza değil, İtalyan mutfağına özgü sıra dışı bir şey daha denemek istiyorsanız, Beppe'den daha doğru bir yer bulamayabilirsiniz: Calzone Carne. Biz buna basit bir şekilde kapalı pizza ya da İtalyan pidesi diyebiliriz.

Yeri de oldukça kolay aslında. Daha çok bilinen bir yer olduğu için Dondurmacı Ali Usta'dan sağa dönünde hemen solda kalır.

Rezervasyona çok gerek yok ama Cumartesi akşam gidecekseniz yine yaptırmak da fayda var çünkü oldukça küçük bir mekan.

Konumu ve İnternet sitesi için: Beppe.com.tr
Rezervasyon için Telefon: 0 216 550 22 00 

Peki eve siparişlerde ne yapacağız?

Evlere "sipariş" götüren, işi fast-food a dökmüş pizzacılar genelde oldukça başarısız pizza yapıyorlar. Esasında onlarınkisi pizzadan çok hamur üzerine malzeme. "Pizza" ünvanını hak etmiyorlar ancak gene de bu işi de oldukça başarılı yapan 2 pizzacı zinciri var.

Şayet Avrupa Yakasında ikamet ediyorsanız ve yakınlarınızda varsa;

The Upper Crust oldukça leziz ve istediğiniz boyutlarda pizza yapıyor. En güzel özelliği ise söylediğiniz bir pizzanın yarısını başka, yarısını başka bir pizza olarak söyleyebiliyor, böylelikle 2 lezzet tatmış oluyorsunuz. Şiddetle tavsiyem: Barbekü Soslu Tavuklu Pizza

Papa John's Pizza da bir Upper Crust olmasa da işini başarılı ile yapanlardan. Şayet bulunduğunuz noktada The Upper Crust yoksa, Papa John's var mı diye bakmalısınız. Nispeten lezzetli ve pizzanın tarihine, yapılışına uygun tarifleri var. Normal tavsiyem: İtalya Pizza

Bunların haricinde diğer pizza zincirlerinden gerçekten uzak durmanızı tavsiye ediyorum.

Aldığınız kaloriye, harcadığınız paraya değmeyecek emin olun ki.

Pizza bambaşka bir şey!

Sizler için bir de bonusum var. 

Bu kadar çok sevdiğim yemek pizzanın tarihçesini, yapılış ve yayılış şeklini hep ilginç bulmuşumdur.

Hepinizin de öğrenmesini çok isterim. O yüzden çok kısa bir özetle aşağıda anlattım.

Okuyup, bu ilginç tarihçeyi paylaşırsanız sevinirim :) 

Bonus: Pizza Tarihçesi


Dostlarla ev partilerinin, aile ile dışardan  yemek söylenilen zamanların, televizyon başında film ve maç keyiflerinin baş sponsoru olan pizzanın tarihine bakıcak olursak; antik Roma dönemindeki pide-pizza karışımı ürünleri saymazsak ilk yapılan gerçek pizza bizi Napoli'de 1889 yılında "Pietro... e basta cosi" adlı Raffaele Esposito'nun işlettiği pizzacıya götürüyor. Çıtır incecik hamur üzerinde erimiş mozarella peyniri, domates, fesleğen ve zeytinyağı bize ilk pizza çeşidini anlatıyor: "Margharita". 

Öncelikle fakirlere ve işçilere yönelik yapılan pizza, şans eseri sarayı Raffaele'nin dükkanına bir kaç yüz metre uzaklıkta olan İtalya Kralı I. Umberto'nun kraliçe Margaret ile birlikte Napoli'ye gelmesi, Kraliçenin sarayda hizmet veren yerlilerden birinden görerek canının pizza çekmesi üzerine soylular tarafından ilgi görerek tüm ülkey yayıldı. Kraliçe için demin bahsettiğimiz pizzadan yapan Raffaele'nin pizzası oldukça beğenildi ve Kraliyet ailesinden teşekkür mektubu bile yollandı. Bütün sokaklarda kraliçenin bu pizzayı sevdiği dilden dile dolaşmaya başlamıştı bile. Söylentilere göre Kraliçe sonraki günlerde Raffaele ile karşılaştığında bu pizza türünün adını sorar, heyecandan hatırlayamayan Raffaele "Margherita majesteleri, sizin onurunuza ona bu adı verdim" der ve o günden sonra bu isimle menülere yazılarak günümüze kadar gelir. Pizza kültürünü dünyaya yayan esasında Amerika olmuştur. 19. yüzyılda güneyde yaşayan milyonlarca İtalyan, Amerika'ya göç etti. Amerika'da onlara vatanlarını hatırlatan en önemli unsur pizza ve makarnaydı. Amerika'da ilk pizzacı 1985'de New York'da açıldı ve ilk müşterileri de kökeni İtalyan olan Amerikalılardı. Günümüzde de meşhur olan "New York" tipi pizza İtalyan esintileri taşırken, Gel zaman git zaman pizza türü biraz batılılaştı ve kalın hamur ortaya çıktı. "Chicago Pizza" dediğimiz parmak kalınlığında maya hamurunun kullanıldığı bu pizza türü zincir restoranlarla her yere yayıldı. İtalyanların incecik hamurlu, çıtır çıtır olan yemeği artık çıtır çıtır olmaktna çıkmış kalın ve yumuşacık olmuştu.

AFİYET OLSUN! :)