10 Ağustos 2013 Cumartesi

Askerliği Tecil Ettirmek - Ne Nasıl Yapılır?

"Askerlik, askerlik şubesinde başlar ve biter."

Herhangi bir askerlik şubesinde asılı bir yazıdır bu. Tecil işlemleri için dahi çok sıra beklenildiğinden, askerliğin o gün başladığından söz eden yorumlar dolu internette. Kara kara düşünmeye başladım nasıl ettireceğim, o sıcağın altında kim bilir kaç saat bekleyeceğim, nasıl olacak diye. Bir yandan üşeniyordum ama mezun olduktan sonra 2 ay içerisinde yapmam gerektiği ve tatile çıkacağım için tecil ettirmek durumundaydım. Başladım araştırmaya, İstanbul'da en rahat ve en boş askerlik şubesi hangisidir, gerekli belgeler nelerdir diye.

Neticesinde geçen hafta askerliğimi tecil ettirdim, ettirirken internette yeterli bilgi ve tecrübe olmadığını fark ettim. Çünkü ne belgeler adam gibi yazıyordu, ne de şubeler hakkında bilgi. Bu yüzden kendi tecrübelerimi yazmaya karar verdim. En ufak bir yararım olursa iyidir :)

Öncelikle kütüğüm Fatih, Kadıköy'de ikamet ediyorum. Fatih için Halıcıoğlu askerlik şubesine gitmek gerekiyor. Bu şube banka gibi işlese de, geçen hafta tecil ettiren arkadaşımın önümde 500 kişi vardı açıklamasından sonra vazgeçiyorum. Kadıköy Askerlik Şubesi de, Üsküdar Askerlik Şubesi ile aynı yerdeymiş. Tahmin edileceği gibi bu iki büyük ilçenin şubesi aynı yerde olunca, tüm yorumlar saatlerce beklediğiniz, sıradan sıraya girdiğiniz şeklinde. Hangisine gideyim diye araştırırken, bir de baktım ki kütüğünüzün bağlı olduğu yere ya da oturduğunuz yerdeki şubeye gitmenize gerek yokmuş. İstediğiniz şubeye gidebiliyormuşsunuz ama tek dezavantaj bazı şubelerde kütüğü oraya bağlı olana ayrı sıra numarası, olmayana ayrı sıra numarası verdikleri için beklemeniz gerektiği.

Bir sürü yorum okuduktan sonra en boş, en rahat ve en az sıra beklenilen iki askerlik şubesinin Kartal ve Adalar Askerlik Şubesi olduğuna karar verdim. Adalar gerçekten mantıklıydı ama zaman zaman komutanlar Adalar da oturmayanı almıyoruz diyerek geri döndürüyormuş ve benim o gün mutlaka yapmam gerektiği için Kartal Askerlik Şubesine gitmeye karar verdim. Burada  şubenin celp döneminde gitmediğinize emin olmanız gerekiyor, buna da MSB Asker Alma Dairesi Başkanlığı sitesinden bakabilirsiniz.

07:30 gibi şubeye gittim, 08:30 'da açılıyordu, sıraya girmeyi bekliyordum ancak kimse yoktu. Zira 08:30'a kadar 2 kişi daha geldi ve toplam 3 kişi olarak içeri girdik. İçeri girdiğimizde telefonunuzu kapatmanız gerekiyor, size 2 tane form veriliyor. Her formun bir kopyası daha var ve her kopyayı doldurmanız gerekiyor. Doldurduktan sonra banka gibi gişe numarası alıyorsunuz, sıra size geldiğinde işleminizi yapmak üzere gişeye gidiyorsunuz.Burada sizden gerekli belgeler alınıyor (aşağıda yazdım), form dolduruluyor, size bir sürü soru soruluyor ( hangi elinizi kullanıyorsunuz, ameliyat oldunuz mu, komando olmak ister misiniz, gözlük kullanıyor musunuz vs. gibi ) ve aile hekimine muayene için gitmeniz gerekiyor. Bu işlem 40 dakikaya yakın sürdü, maalesef devlet dairesi mantığında çok yavaş işliyor. Yine de bana bakın hanım teyzemiz çok yardımcı oldu ve çok sevimliydi.Formu Aile hekimine götürüyorsunuz, boy ve kilo muayenesinden sonra herhangi bir rahatsızlığınız yoksa aile hekimi formu dolduruyor. Dikkat etmeniz gereken nokta; aile hekimi mutlaka forma "Askerliğe elverişlidir" yazmalı. Eğer yazmaz ve şube bunu fark ederse, size tekrar aile hekimi yolları gözükür.

Formu şubeye geri götürdüğünüzde son onaylamalardan sonra askerliğiniz 2 sene tecil olmuş oluyor ve şubeden yeniden sivil hayata dönmenin mutluluğu ve huzuruyla çıkıyorsunuz.

Özetlemek gerekirse;

Askerlik Tecil Etmek için Gerekli Belgeler:
1) Diploma aslı ve 4 tane A4 Boyutunda Fotokopisi
2) Ehliyet varsa aslı ve 2 tane Fotokopisi
3) En az 3 tane vesikalık fotoğraf ( Bazı durumlarda artabiliyormuş siz 6 tane götürün gene de )
4) Kimliğinizin aslı ve 4 tane Fotokopisi

Askerlik Tecili için Dikkat Etmeniz Gerekenler:
1) Kütüğünüzün bağlı olduğu ya da ikamet ettiğiniz yerin şubesine gitmenize gerek yok, istediğiniz şubeye gidebilirsiniz.
2) Her şubenin celp dönemi farklı, sakın ama sakın celp döneminde gitmeyin, çok yoğun oluyorlar ve ilgilenmiyorlar.
3) Aile Hekiminizden başka kimseye gitmeyin, yapmıyorlar. Aile Hekimiz mutlaka forma "Askerliğe elverişlidir" yazmalı.
4) Belgeleriniz mutlaka tam olsun, ne olur ne olmaz diye istenilen evraklardan 3-4 kopya daha fazla götürün.

En Rahat ve En Boş Askerlik Şubeleri:
1) Adalar Askerlik Şubesi
2) Kartal Askerlik Şubesi
3) Pendik Askerlik Şubesi

Bu gibi işlemler her an değişebiliyor ve yeni şeyler çıkabiliyor, şubelerin durumları da her an değişebiliyor, bu yüzden siz de tecrübelerinizi yazarsanız herkesi doğru yönlendirmiş oluruz :)

Hayırlı olsun!

Eşsiz Doğası ile Sapanca - Keyifli Bir Hafta Sonu Kaçamağı

Hafta içerisinde yaşadığımız yoğun iş hayatının stresini ve yorgunluğunu, insan hafta sonunda huzurlu bir yerde dinlenerek geçirmek istiyor. Bazen kendinizle ya da sevdiğinizle başbaşa kalmak, bazense zihninize reset atmak için gerekli hale geliyor hafta sonu kaçamakları.

İstanbul'da hafta sonu her yerin çok kalabalık olduğunu düşünürsek, İstanbul'a 137 km mesafede, yaklaşık 1.5 saat uzaklıkta yer alan doğa harikası Sapanca muhteşem bir hafta sonu kaçamağı için en uygun seçenek haline geliyor.

Yaklaşık 2 senedir yazları bir hafta sonu Sapanca'ya kaçarız kız arkadaşımla, ikisinde de biraz daha sıradışı ve pek bilinmeyen ama muhteşem bir yerde geçirdik kaçamağımızı.

Tavsiyelerimle, yaşadıklarımla, öğrendiklerimle Sapanca'da muhteşem bir hafta sonu programına hazır mısınız?

Cumartesi saat 10:00-11:00 gibi İstanbul'dan Sapanca'ya Anadolu otobanından yola çıkıyoruz, kısa ama keyifli bir yolcuğun ardından Sapanca'ya varıyoruz. Ne demişti Cemal Süreya kahvaltı adlı şiirinde? "Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı"

Güne mutlu başlamak adına güzel bir kahvaltı için ilk durağımız yemyeşil bir doğa içerisinde, arkada kuşların cıvıltılarıyla, şelaleden akan su seslerinin ahenk içinde dans ettiği İstanbuldere Alabalık Evi.

Hellim peyniri özellikle çok güzeldi
Kahvaltıdan sonra hamakta kısa kestirebileceğiniz bir yer İstanbuldere köyünde yer alan bu alabalık evi.  Hemen yukarda gördüğünüz her biri çok lezzetli olan serpme kahvaltıyı kişi başı 30 TL ye yiyebilirsiniz. Güzel bir kahvaltıdan sonra azcık hamakta sallandık, dereye girdik ve yemyeşil doğa ile, birbirinden güzel çiçeklerin sunduğu görsel güzelliğe doyduk. Buranın tek kötü yanı arıların biraz fazla olması, rahatsız edici olabiliyorlar. O yüzden masanıza kahvaltı gelmeden önce, kahve yakmalarını isteyin. Kahve kokusu arıları kaçırıyor ve sizi rahatsız etmemesini sağlıyor. İstanbuldere Alabalık Evine nasıl gideceğiz diyenler daha detaylı bilgiye http://www.istanbulderealabalikevi.com.tr adresinden ulaşabilir ama akıllı telefonunuz varsa Google Maps'i açarak gitmeniz en akıllıcası çünkü bulunması o kadar da kolay olmuyor.

Ardından otele doğru yola çıkılır. Sapanca Otelleri dediğinizde ucuz, pahalı, yarım pansiyon, tam pansiyon derken bir çok alternatif var bir çok yerde fakat aralarında en güzeli, en samimisi ve tertemiz dağ havasını, bol oksijeni içinize çekebileceğiniz huzurlu bir yer varki hepsinden ayrı; Zeliş Çiftliği.
Odamızdan Manzara 
Köşkten çiftliğin görüntüsü
Restorandan Sapanca gölü manzarası
Muhteşem göl manzarası, güzel temiz bir ev ve birbirinden güzel rengarenk çiçekler. Evinizden çıkıp geldiğiniz bu yerde, ikinci bir ev ortamını buluyorsunuz karşınızda. Manzaraya karşı akşamüstü çiftliğin kendi yapımı müthiş şaraplardan içersiniz ( ben erik şarabı içtim, normalde çok şarap sevmeyen biri olarak bayıldım diyebilirim ve hemen eve aldım bir şişe ) ve gün batmaya başlarken manzara karşısında akşam yemeği faslı. Yeni rakınız masaya gelir, duruma ve güne göre yaklaşık 10 çeşit meze ile başlarsınız demlenmeye. Güneş batar, sohbet muhabbet artar, ana yemek, meyve, tatlı derken güzel bir gece sonlanmış, tadı damaklarda kalmış olur. Kavurucu yaz sıcağına rağmen, Sapanca'nın serin gecesinde mışıl mışıl uyurken, sabah mis gibi temiz bir havaya uyandığınızda güzel bir kahvaltı sizi bekler. Biz gittiğimizde zeliha hanım olmadığından börek yok dedi bazı müşteriler ama bu bile beni tatmin etti, bana yetti. Reçel seven biriyseniz, yaklaşık 10-12 çeşit ev yapımı müthiş reçel de sizleri beklemektedir. Kahvaltı sonrası dilerseniz kekler ile dilerseniz karpuz, üzüm ile ağzınız tatlanır, çayınızı yavaş yavaş yudumlarsınız. Her şeyi sindirdikten sonra güzel bir Türk kahvesi artık farz olmuştur.Kaldığınız oda bir köşk içerisinde, köşkün girişinde eski ama antika eşyalar var. Tarihi ambiyans güzel yansıtılmış. Odanızda televizyon, rahat bir yatak, duş, duşta saç kurutma makinası, kettle, su ve bunları kullanarak yapabileceğiniz çay, kahve var. Odamız ve köşk tertemizdi. Fiyat açısından bakarsak hafta sonu 1 gece akşam yemeği, sabah kahvaltısı ve gün boyu tim sıcak içecekler dahil iki kişi 330 TL. Çevre otellerin fiyatına bakınca oldukça uygun bir fiyat ve hiçbir otelde bu kadar güzel bir kahvaltıyı, bu kadar lezzetli mezeleri bulamayacağınıza eminim. Ekstra olarak akşam yemeğinde 35 lik Yeni rakı söyledik, 50 TL ücret ödedik ki yine gayet makul. Detaylı bilgi almak isterseniz; http://www.zelisciftligi.com  u ziyaret edin ve Ali amcayı arayın :) Sitedeki kroki gayet iyi açıklamış çiftliğin yerini, Google Maps kullanmayın çünkü Zeliş Çiftliği ile işaratlenen nokta yanlış olmuş.


Kahvaltıyı ettikten sonra Ali Amca ve Zeliha Teyze'ye veda edip, Sapanca'nın içine inebilirsiniz. Sapanca gölü etrafında çok güzel tesisler ve restoranlar var, gölün dibinde kahvenizi yudumlayarak gazetenizi okuyabilirsiniz. Biz Sapanca Merkezde gölün hemen yanında nargile içmiştik. Akşama doğru eve dönerken ve karınlar acıkmaya başladığında, dönüş yolunda mutlaka Maşukiye'ye uğrayın.Burada da size en büyük tavsiyem Maşukiye Saklı Bahçe Restaurant'a uğramanız.Alabalık gayet lezzetli, köftesi de güzeldi.Daha detaylı bilgi için http://www.saklibahcerestaurant.com ' u ziyaret edebilirsiniz.
Yemek yediğimiz masadan görüntü
Maşukiye'den sonra İstanbul'a huzurlu ve dinlenmiş bir şekilde vardıktan sonra ertesi gün işe bomba gibi gidiyoruz :) Sapanca mutlaka gidilmesi gereken bir yer, Zeliş Çiftliğine gitmeden ölmemeli insan.

Bunlar harici sorunuz, yorumlarınız varsa seve seve cevaplarım.

Sapanca'da muhteşem bir tatil geçirmeniz dileğiyle, iyi dinlenmeler!

9 Ağustos 2013 Cuma

Niye Burdasınız?

Neden bu blogu takip etmek isteyeseniz?
Neden değerli zamanınızı yazılarımı okuyarak değerlendirmelisiniz?

Cevabı çok basit aslında; hepimizin "içten" bir bakışa ihtiyacı vardır.

Bir yere mi gitmek istiyorsunuz?
Bir ürün almak istiyorsunuz fakat kararsız mı kaldınız?
Herhangi bir konu hakkında fikir mi almak istiyorsunuz?
Bir işlem yapacak, tavsiyeler mi istiyorsunuz?
Herhangi bir şey ile alakalı bilgi mi edinmek istiyorsunuz?

Cevabınız evet ise işinize en çok bu yere gitmiş, bu ürünü denemiş, bu konuda fikir sahibi olan, yapmak istediğinizi daha önce tecrübe etmiş biri yarayacak. 

İstediklerinize o yeri, olayı, ürünü vs. daha önce yaşamış biri olarak "içeriden",  aynı zamanda objektif olarak "içten" görüşlerimizi sunacağız.

Amacımız sizin, bizim, hepimizin faydanalacağı, her zaman "doğru" tercih yapmak için bakacağı basit ama kullanışlı bir içerik oluşturmak.

Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Hoş geldiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sevdiyseniz Bizi Beğenin :)