10 Ağustos 2013 Cumartesi

Eşsiz Doğası ile Sapanca - Keyifli Bir Hafta Sonu Kaçamağı

Hafta içerisinde yaşadığımız yoğun iş hayatının stresini ve yorgunluğunu, insan hafta sonunda huzurlu bir yerde dinlenerek geçirmek istiyor. Bazen kendinizle ya da sevdiğinizle başbaşa kalmak, bazense zihninize reset atmak için gerekli hale geliyor hafta sonu kaçamakları.

İstanbul'da hafta sonu her yerin çok kalabalık olduğunu düşünürsek, İstanbul'a 137 km mesafede, yaklaşık 1.5 saat uzaklıkta yer alan doğa harikası Sapanca muhteşem bir hafta sonu kaçamağı için en uygun seçenek haline geliyor.

Yaklaşık 2 senedir yazları bir hafta sonu Sapanca'ya kaçarız kız arkadaşımla, ikisinde de biraz daha sıradışı ve pek bilinmeyen ama muhteşem bir yerde geçirdik kaçamağımızı.

Tavsiyelerimle, yaşadıklarımla, öğrendiklerimle Sapanca'da muhteşem bir hafta sonu programına hazır mısınız?

Cumartesi saat 10:00-11:00 gibi İstanbul'dan Sapanca'ya Anadolu otobanından yola çıkıyoruz, kısa ama keyifli bir yolcuğun ardından Sapanca'ya varıyoruz. Ne demişti Cemal Süreya kahvaltı adlı şiirinde? "Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı"

Güne mutlu başlamak adına güzel bir kahvaltı için ilk durağımız yemyeşil bir doğa içerisinde, arkada kuşların cıvıltılarıyla, şelaleden akan su seslerinin ahenk içinde dans ettiği İstanbuldere Alabalık Evi.

Hellim peyniri özellikle çok güzeldi
Kahvaltıdan sonra hamakta kısa kestirebileceğiniz bir yer İstanbuldere köyünde yer alan bu alabalık evi.  Hemen yukarda gördüğünüz her biri çok lezzetli olan serpme kahvaltıyı kişi başı 30 TL ye yiyebilirsiniz. Güzel bir kahvaltıdan sonra azcık hamakta sallandık, dereye girdik ve yemyeşil doğa ile, birbirinden güzel çiçeklerin sunduğu görsel güzelliğe doyduk. Buranın tek kötü yanı arıların biraz fazla olması, rahatsız edici olabiliyorlar. O yüzden masanıza kahvaltı gelmeden önce, kahve yakmalarını isteyin. Kahve kokusu arıları kaçırıyor ve sizi rahatsız etmemesini sağlıyor. İstanbuldere Alabalık Evine nasıl gideceğiz diyenler daha detaylı bilgiye http://www.istanbulderealabalikevi.com.tr adresinden ulaşabilir ama akıllı telefonunuz varsa Google Maps'i açarak gitmeniz en akıllıcası çünkü bulunması o kadar da kolay olmuyor.

Ardından otele doğru yola çıkılır. Sapanca Otelleri dediğinizde ucuz, pahalı, yarım pansiyon, tam pansiyon derken bir çok alternatif var bir çok yerde fakat aralarında en güzeli, en samimisi ve tertemiz dağ havasını, bol oksijeni içinize çekebileceğiniz huzurlu bir yer varki hepsinden ayrı; Zeliş Çiftliği.
Odamızdan Manzara 
Köşkten çiftliğin görüntüsü
Restorandan Sapanca gölü manzarası
Muhteşem göl manzarası, güzel temiz bir ev ve birbirinden güzel rengarenk çiçekler. Evinizden çıkıp geldiğiniz bu yerde, ikinci bir ev ortamını buluyorsunuz karşınızda. Manzaraya karşı akşamüstü çiftliğin kendi yapımı müthiş şaraplardan içersiniz ( ben erik şarabı içtim, normalde çok şarap sevmeyen biri olarak bayıldım diyebilirim ve hemen eve aldım bir şişe ) ve gün batmaya başlarken manzara karşısında akşam yemeği faslı. Yeni rakınız masaya gelir, duruma ve güne göre yaklaşık 10 çeşit meze ile başlarsınız demlenmeye. Güneş batar, sohbet muhabbet artar, ana yemek, meyve, tatlı derken güzel bir gece sonlanmış, tadı damaklarda kalmış olur. Kavurucu yaz sıcağına rağmen, Sapanca'nın serin gecesinde mışıl mışıl uyurken, sabah mis gibi temiz bir havaya uyandığınızda güzel bir kahvaltı sizi bekler. Biz gittiğimizde zeliha hanım olmadığından börek yok dedi bazı müşteriler ama bu bile beni tatmin etti, bana yetti. Reçel seven biriyseniz, yaklaşık 10-12 çeşit ev yapımı müthiş reçel de sizleri beklemektedir. Kahvaltı sonrası dilerseniz kekler ile dilerseniz karpuz, üzüm ile ağzınız tatlanır, çayınızı yavaş yavaş yudumlarsınız. Her şeyi sindirdikten sonra güzel bir Türk kahvesi artık farz olmuştur.Kaldığınız oda bir köşk içerisinde, köşkün girişinde eski ama antika eşyalar var. Tarihi ambiyans güzel yansıtılmış. Odanızda televizyon, rahat bir yatak, duş, duşta saç kurutma makinası, kettle, su ve bunları kullanarak yapabileceğiniz çay, kahve var. Odamız ve köşk tertemizdi. Fiyat açısından bakarsak hafta sonu 1 gece akşam yemeği, sabah kahvaltısı ve gün boyu tim sıcak içecekler dahil iki kişi 330 TL. Çevre otellerin fiyatına bakınca oldukça uygun bir fiyat ve hiçbir otelde bu kadar güzel bir kahvaltıyı, bu kadar lezzetli mezeleri bulamayacağınıza eminim. Ekstra olarak akşam yemeğinde 35 lik Yeni rakı söyledik, 50 TL ücret ödedik ki yine gayet makul. Detaylı bilgi almak isterseniz; http://www.zelisciftligi.com  u ziyaret edin ve Ali amcayı arayın :) Sitedeki kroki gayet iyi açıklamış çiftliğin yerini, Google Maps kullanmayın çünkü Zeliş Çiftliği ile işaratlenen nokta yanlış olmuş.


Kahvaltıyı ettikten sonra Ali Amca ve Zeliha Teyze'ye veda edip, Sapanca'nın içine inebilirsiniz. Sapanca gölü etrafında çok güzel tesisler ve restoranlar var, gölün dibinde kahvenizi yudumlayarak gazetenizi okuyabilirsiniz. Biz Sapanca Merkezde gölün hemen yanında nargile içmiştik. Akşama doğru eve dönerken ve karınlar acıkmaya başladığında, dönüş yolunda mutlaka Maşukiye'ye uğrayın.Burada da size en büyük tavsiyem Maşukiye Saklı Bahçe Restaurant'a uğramanız.Alabalık gayet lezzetli, köftesi de güzeldi.Daha detaylı bilgi için http://www.saklibahcerestaurant.com ' u ziyaret edebilirsiniz.
Yemek yediğimiz masadan görüntü
Maşukiye'den sonra İstanbul'a huzurlu ve dinlenmiş bir şekilde vardıktan sonra ertesi gün işe bomba gibi gidiyoruz :) Sapanca mutlaka gidilmesi gereken bir yer, Zeliş Çiftliğine gitmeden ölmemeli insan.

Bunlar harici sorunuz, yorumlarınız varsa seve seve cevaplarım.

Sapanca'da muhteşem bir tatil geçirmeniz dileğiyle, iyi dinlenmeler!

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sevdiyseniz Bizi Beğenin :)